"Kuraklığın tüm zararını karşılayamayız"
30 Mayıs, 2008 22:54:00 (TSİ) |
|
Hande Fırat / CNN TÜRK
Tarım Bakanı Mehdi Eker, Güneydoğu'da kuraklıktan etkilenen çiftçinin tüm zararını karşılayamayacaklarını söyledi.
CNN TÜRK'ün sorularını yanıtlayan Eker, mevsim başında çiftçileri kuraklığa dayanıklı tohum kullanmaları için uyardıklarını, ancak daha fazla ürün almak isteyenlerin kendilerini dinlemediğini söyledi.
Güneydoğu çiftçisinin gözü kulağı günlerdir Ankara'dan gelecek açıklamalarda. Tarım Bakanı Eker, bölgenin afet bölgesi ilan edilmesinin mümkün olmadığına vurgu yaptı.
Mehdi Eker, çiftçinin tüm zararının karşılanmasının da söz konusu olmadığını söyledi, ürünü yanan çiftçi için ne kadar yardım yapılacağı konusunda ise rakam vermekten özenle kaçındı.
Çiftçi borçları için özel bankalarla görüşebileceklerinin de sinyalini veren Mehdi Eker, mevsim başında çiftçileri kuraklığa dayanıklı tohum kullanmaları için uyardıklarını ancak çiftçinin bu uyarıya aldırmadığını söyledi.
GAP Eylem Planı çerçevesinde 1 milyon hektarlık alanın suya kavuşacağına vurgu yapan Eker, bölgenin bir yılda 3 ürün alınabilecek duruma geleceğini söyledi.
Bakan Eker, büyük arazilere farklı ürünler ekilerek çiftçinin ekstra gelir sağlayabileceğine de dikkat çekti.
Eker, meralar kuruduğu için hayvanlarını satan ya da başka bölgelere göç ettirenlere özel bir destek vermelerinin söz konusu olmadığını da sözlerine ekledi.
Hilmi Güler, Türkiye'ye doğalgaz ve petrol satanlara şu uyarıyı yaptı: HERKES AYAĞINI DENK ALSIN

"ZANNETMESİNLER Kİ BU KAYNAKLARA SAHİP OLANLAR BU ENERJİ TÜRLERİNE MAHKUMLAR"
- "PETROL FİYATLARINDAKİ ARTIŞI TÜRKİYE İÇİN BİR FIRSAT OLARAK GÖRÜYORUZ"
- "BÖYLE GİDERSE ÇOK ESKİ BİR BULUŞ OLAN KÖMÜRÜ TEKRAR KEŞFEDECEĞİZ"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, dünyada petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki artışı Türkiye için 'fırsat' olarak değerlendirerek, "Bu kaynaklara sahip olanlar zannetmesinler ki petrol ve doğalgaza mahkumlar. Bunların alternatifleri var ve biz bu kaynaklarını kullanacağız" dedi. Güler, "Herkes ayağını denk alsın" diyerek konuşmasını bitirdi.
Stratejik Teknik Ekonomik Araştırmalar Merkezinin "Doğal gazda Yarın Stratejisi" başlığıyla İstanbul Ceylan Otel'de düzenlediği 8. Uluslararası Enerji Arenasında bir konuşma yapan Bakan Güler, fiyatlardaki artışın tırmanması nedeniyle petrol ve doğalgaz üreten ülkelere sert çıktı. Petrolü üreten ve tüketen ülkelerin durumdan memnun olmadığını dile getiren Güler, "Pek çok ülkede sosyal sorunlara da neden oluyor, bütçeleri etkiliyor. Bu da sosyal hayatı ve gündelik hayatı etkiliyor. Bu durumdan sadece
gelişmekte olan ülkeler değil, gelişmiş ülkeler de etkileniyor. Bu nedenle bu meseleyi sadece bir enerji sorunu olarak değil; ekonomik ve sosyal bir sorun olarak ele almak gerekir. Çünkü her kazananın bir kaybedeni olur. Denklemler böyle kurulur. Ve burada zafere iyi bakmak lazım. Bu, Pirus zaferlerine de dönüşebilir. Pirus zaferlerinde hiç kazanan olmamıştır, hepsi kaybetmiştir. Bunu çok iyi değerlendirmemiz lazım. Kazandığını zannetmiştir ama aslında kaybetmiştir" dedi.
"TÜRKİYE OLARAK BİZ BUNU FIRSAT OLARAK GÖRÜYORUZ"
1970li yıllarda petrol fiyatlarındaki artış nedeniyle insanların çok sayıda buluş ve yeni enerjiler elde ettiğini Güler, rüzgar, güneş, su, jeotermal ve enerji verimliliği gibi kaynakları kullanacaklarını belirtti. Güler, konuşmasına şöyle devam etti: " Petrol fiyatları, doğal gaz fiyatları böyle giderse çok eski bir buluşu yeniden keşfedeceğiz. Kömürü tekrar keşfedeceğiz. Buraya doğru bir gidiş var. Zannetmesinler ki, bu kaynaklara sahip olanlar bu enerji türlerine mahkumlar. Bunların alternatifleri var
ve biz bu kaynaklarını kullanacağız. Tarihin çok önemli bir dönemini yaşıyoruz. Petrolün 138 dolara vurması, 200 dolarların telaffuz edilmesi, evrensel doğruların uygulanmadığı dünyada bu çok ciddi sorunlara neden olabilir. Hiçbir zaman insanlık çaresiz kalmayacaktır. Madem ihtiyaçlar keşiflerin anası, bu durum insanları hiçbir zaman aciz ve çaresiz bırakmayacak. Türkiye olarak biz bunu fırsat olarak görüyoruz. Biz belki Kurtuluş Savaşı'nda başka ülkelere örnek olduğumuz gibi enerji bağımsızlığında da diğer
ülkelere örnek olabilecek çalışmalar yapıyoruz."
Türkiye gibi pek çok ülkenin bu artışlardan etkileneceğini vurgulayan Güler, "Bu iş anlamsız bir fiyat artışı olmamalı. Petrol ve doğalgazın bu anlamsız fiyat artışına karşı Türkiye bir yerde nefsi müdafaa şeklinde bu çalışmaları yapacak ve çarede bulacaktır. Alternatif kaynaklarda artan her pay, doğalgaz payını azaltacaktır. Azaldıkça da fiyat ve pazar üzerindeki bu baskı aşağıya çekilecektir. Nükleer de dahil olmak üzere 5 sütuna oturttuğumuz enerji politikasında doğalgaz ve petrolün etkinliğini
azaltacağız. Bunu yapacak siyasi irade, gücümüz, ve insan gücümüz de vardır" diye konuştu. Bundan sonra yapacakları çalışmaların bu arenada yapılan bu toplantıların sadece kendilerine değil dalga dalga yayılarak dünyanın diğer uçlarına kadar uzayıp gideceğinin altını çizen Güler, "Onun için herkes ayağını denk alsın" diyerek konuşmasını tamamladı.