"Cari açık sorun ama döviz stokumuz güçlü"
12 Nisan, 2008 10:26:00 (TSİ) |
|
Hazineden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, cari açığın sorun olmaya devam ettiğini, ancak Türkiye'deki döviz stokunun herhangi bir sarsıntıyı kaldırabilecek güçte olduğunu söyledi.
Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'nın bahar dönemi toplantıları için Washington'da bulunan Şimşek, düşünce kuruluşu Brookings Institute'ta konuştu.
Şimşek, Türkiye'nin ekonomik olarak gittiği yön konusunda endişelenmek için neden bulunmadığını, yapılan reformlarla ekonominin şoklara çok daha dayanıklı bir konumda olduğunu söyledi.
Şimşek, bu çerçevede, küresel ekonomik durumun veya iç siyasi gelişmelerin etkisinin sınırlı olacağına işaret etti.
Emeklilik yaşının, 1990'lı yıllardaki politikalarla kadınlarda 38, erkeklerde 42'ye indirilmesini eleştiren Şimşek, bugün bu politikaların ekonomik olarak yol açtığı zararın tersine çevrilmesi için çalıştıklarını kaydetti ve sosyal güvenlik reformuna işaret etti.
Bugün emeklilik yaşının 44 olduğunu belirten Şimşek, Avrupa Birliği standartları çerçevesinde bunun düzeltilmesi gerektiğini kaydetti.
Bakan şimşek daha sonra soruları yanıtladı. Küresel ve iç koşulların oluşturduğu ortama ilişkin bir soru üzerine Şimşek, Türkiye'nin, zor koşullar altında ilerlemeye daha eğilimli olduğunu söyledi.
Bakan Şimşek, zorluklara rağmen kendisinin duruma karamsar bakmadığını vurguladı ve gelişmelerin olası etkisinin, gelecek bir ya da iki yıl içinde, öngörülenden daha düşük bir performans sergileyeceğini kaydetti.
2008 yılında Türkiye'nin yüzde 4 büyüyebileceğine inandığını belirten Şimşek, "Türk ekonomisi şu anda, eskiden olduğuna göre çok, çok iyi bir konumda" dedi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin durumuna ilişkin bir soru üzerine de Şimşek, "ABD ile çok iyi ilişkilerimiz var. Bazı iniş çıkışlar olabilir ama ilişkilerimiz iyi" dedi.
Şimşek, Türkiye'nin, hem ABD'de, hem de AB ile "ortak değerleri" paylaştığını vurguladı ve "karşılıklı olarak fırsatlara yoğunlaşmanın" önemli olduğunu söyledi.
"İhracatı 10 milyar dolar artırdık"
12 Nisan, 2008 10:43:00 (TSİ) |
|
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, 2008 yılının ilk 100 gününde, geçen yıla göre '10 milyar dolar daha fazla' ihracat yapıldığını, ihracatın yaşanan sıkıntılara rağmen artmaya devam ettiğini söyledi.
Bakan Tüzmen, ihracattaki son durumla ilgili olarak değerlendirmede bulundu.
2008 yılının ilk 100 gününde ihracat artışının yüzde 37,9 düzeyinde seyrettiğini ifade eden Tüzmen, "Bu yılın ilk 100 gününde bir önceki yıla göre, bitkisel ürünlerde 800 milyon dolar, tarıma dayalı işlenmiş ürünlerde 500 milyon dolar, kimyevi maddeler ve mamullerinde 1 milyar 100 milyon dolar, hazır giyim ve konfeksiyonda 700 milyon dolar, otomotiv ve yan sanayinde 2 milyar 850 milyon dolar, elektrik-elektronikte 500 milyon dolar daha fazla ihracat yaptık" dedi.
İhracat artışında ilk sırayı otomotiv ve yan sanayi sektörünün aldığına dikkat çeken Bakan Tüzmen, otomotiv ve yan sanayinin 100 günlük ihracatının 8 milyar doları aştığını kaydetti.
100 günlük toplam ihracatın 35 milyar 263 milyon dolara ulaştığını ifade eden Tüzmen, ihracatçının 100 günlük performansının 125 milyar dolarlık hedefe ulaşacaklarını gösterdiğini bildirdi.
Günümüzde "düşük fiyat" yöntemiyle ihracatı artırmanın mümkün olmadığını, bunun da Türk ihracatçısı tarafından iyi bilindiğini belirten Bakan Tüzmen, "Türk ihracatçısı olarak yüksek kalite, yüksek fiyat politikasını uyguluyoruz. Yaptığımız araştırmalara göre, hassas elektronik parçalar, hassas makine teçhizat, havacılık, biyo-tıp, özel kimyasallar, ileri teknoloji hizmetleri ve malzemeleri, organik tarım gibi ürünlerin dünya pazarlarındaki payları yükselecek. İhracatçılarımızın bu alanlara doğru kaymalarını istiyoruz. Tekstilde teknik ve akıllı tekstile yönelmelerinin önemine dikkat çekiyoruz. Sürdürülebilir kalkınma için katma değeri yüksek, ileri teknoloji ihtiva eden ürünlerin ihracatını daha da artırmamız gerekiyor" dedi.
"Tehditleri fırsata çevirmenin yolunu arıyoruz"
Dünya ticaretinde Asya ve Afrika ülkelerinin paylarının artacağının açık bir şekilde görüldüğünü de ifade eden Bakan Tüzmen, bu durumun Türkiye açısından çok önemli olduğunu ve durumun hem tehdit, hem de fırsat olduğunu söyledi.
Tüzmen, "Biz tehditleri fırsata çevirmenin yollarını yaratıyoruz. Yeni gelişen duruma göre politikalarımızı gözden geçiriyoruz. Gelişmeleri dikkatle takip ediyor ve proaktif davranıyoruz. İhracatımızın bu kadar artmasının altında yatan gerçek budur. Gerek Asya ülkelerinde, gerekse Afrika ülkelerinde çalışmalarımızı hızlandırıyoruz. Petrol üreten ülkelere yönelik faaliyetlerimizi artırıyoruz" dedi.
Bakan Tüzmen, ihracat stratejilerinin temel gelişme eksenlerini de şöyle sıraladı:
* İhracatın ithalata bağımlılığının azaltılması,
* İhracata ilişkin üretim sürecinde rekabet gücüne sekte vuran maliyet kaynaklı sorunların giderilmesi,
* Küresel taleplerle uyumlu, katma değeri yüksek ürünler üretimine geçiş sürecinde ar-ge, inovasyon ve bilişim altyapısının güçlendirilmesi,
* KOBİ'lerin desteklenmesi ve varolan yetişmiş işgücü potansiyelinin geliştirilmesi,
* Nihai olarak toplam faktör verimlilik seviyesinin geliştirilmesi için gerekli önlemlerin alınması